KKTC AV SiTESi
  GETiRME VE FERMA KONUSU
 

GETİRME VE FERMA KONUSUNDA İLGİNÇ BİR GÖRÜŞ


Merhabalar, yabancı bir dergiyi okurken getirme ve ferma konusunda yazılan bir makale bana oldukça ilginç geldi ve sizlerle paylaşmaya karar verdim. Şimdi size okuduklarımı özetlemeden önce birkaç soru sormak istiyorum. Lütfen yazının devamını okumadan önce bu soruları nasıl yanıtlayacağınızı düşünün ve daha sonra yazıyı okuyup yazarın görüşleriyle kendi görüşlerinizi karşılaştırın.

Sorular şöyle:

• Köpeklere getirme eğitimi verilmeli mi?

• Köpeklere getirme eğitimi ne zaman verilmeli?

• İlk yoğunlaşılması gereken eğitim ferma mı olmalı, getirme mi?

Evet sorular böyle, beni bu soruları sormaya iten ise profesyonel bir köpek eğiticisin görüşleri. Vance Butler adındaki eğitmen çoğumuzun yaptığının tam tersine en son öğretilmesi gereken şeyin getirme olması gerektiğini söylüyor. Yazara göre, getirme güzel bir fermayı tamamlayıcı olgu ama fermadan köpeğin hareketsiz kalmasından daha da önemli değil. Kendisi profesyonel bir eğitmen olduğu için eğitilmek üzere bir çok genç köpeğin getirildiğini, bu köpeklerin en büyük sorununun ise fermada çok kısa durmaları ya da hiç ferma yapmadan kokuyu alınca hemen kuşa dalmak olduğunu belirtiyor.

Bu durumun en önemli nedeni ise fermacı bir av köpeğinin ilk öğrenmesi ve uzmanlaşması gereken konunun ferma vermesi ve fermada beklemesi olması gerekirken getirme işine yoğunlaştırılmasıdır diyerek de görüşünü açıklıyor. Bu durumda bir köpek geldiğinde ise kendisinin hiçbir şekilde getirme eğitimine yoğunlaşmadığını, tüm odak noktasının ferma vermesi, fermada uzun süre, emir alana kadar beklemesi konusunda yoğunlaştığını belirtiyor.

Bu yazıda beni şaşırtan bir şey de şu oldu: Bu makaleyi yazan bir Amerikalı, dünyanın –ne yazık ki- en büyük gücü, tüm iletişim kaynakları neredeyse onların icadı ama yazar İngilizlerin fermalı köpeklerine hiçbir şekilde getirme eğitimi vermediğini yeni öğrendiğini söylüyor ve ekliyor “İngiliz avcılarının İngiliz Seter ve Pointerlerine getirmeyi öğretmemesi, hatta getirme işini eğitim olmadan yapacak olan köpeğe bile izin vermemesi çok ilginç. Onlar getirme işini spanyel türü köpeklere odaklıyorlarmış.”

Yazara göre ferma eğitimi ve yeteneğini tam kazanmadan bir köpeğin ava götürülmesi, av sırasında vurulacak olan kuşun kanat kırma olması ve de köpeğin bu kuşu yakalaması köpek için bir avantaj değil, tam tersine bir dezavantaj. Köpeğin hemen bir bağlantı yapacağını, yakalayabileceğini düşüneceğini ve bundan böyle de kokuyu aldığı anda ya ferma vermeyeceğini ya da fermayı çok kısa tutup atlayacağını söylüyor. Yazar, köpeğin ferma olgusunu içine sindirene kadar getirme ilgili hiçbir şey yapmaması gerektiğini de vurguluyor.

Buraya kadar olan yazarın görüşlerinden sonra ben de kendi görüşlerimi sunmaya çalışayım. Evet doğru, İngilizler kendi ırklarına yani İngiliz Seter ve Pointerlerine getirme eğitimi vermezler, köpeklerin sadece ve sadece fermaya odaklanmasını isterler. Avda ise yanlarında getirmede kullanacakları Spanyel türlerinden birini bulundururlar ki fermadan sonra vurulan avı getirsin. Bu durumu daha önce sizlere kendi köpeklerim hakkında yazarken de belirtmiş, en çok zorlandığım konunun getirme olduğunu vurgulamış, ancak biraz eğitimle hiçbir sorununun kalmadığını da yazmıştım.

Ferma ve getirme olgularına bakacak olursak; bana göre de ilk önemli nokta ferma, getirme işi bana göre ikinci planda ama o da yeterince olmalı. Köpek kokuyu aldığında ferma vermiyor, ava dalıyor ve uçuruyor ya da kaçırıyorsa çok uzak mesafelerden getirme işini yapsa da benim için pek makbul değil.

İngilizler gibi ekonomik bir güce sahip olmadığımız için getirme için ayrı köpek bakacak da değiliz –şaka bir yana şu anda 9 aylık olan Kangalım Zara’yı da ava götürüyorum, geçen Pazar Sarıyer baraj gölüne düşen mekeyi suya girdi, yüzerek aldı getirdi, paylaşmak istedim- o halde yapmamız gereken fermalı köpeğimize de getirmeyi öğretmek olacaktır. Burada önemli olan nokta verilen eğitimin dengesi; köpeğe ferma eğitimi verirken aynı zamanda getirme eğitimi de bir şekilde verilebilir ama odaklanılması gereken nokta ilk önce ferma olmalıdır.

Yavru 2 aylıkken bize geldiğinde getirmeden önce olta eğitimi ile fermayı öğretmek, daha doğrusu içindeki ferma güdüsünü canlı tutup, geliştirmek birinci amaç olmalıdır. Bana göre bizlerin yanlış bildiği bir şey var; bize göre köpek av görmeli derken, illa ki avın vurulmasını kast ederiz, halbuki bu tam doğru değil. Köpeğin çok ava gitmesi, koku bulması, ferma yapması, avı kaldırması bunların hepsi bir deneyim. Eğer tersi olsaydı, köpeklerine hiçbir zaman getirme eğitimi vermeyen İngilizlerin köpekleri dünya çapında bu kadar gözde olmazdı, değil mi?

Bundan dolayı bence köpek ferma işini sağlama alana kadar, ferma üzerinde yoğunlaşılmalı, ferma vermesi, fermada emir almadan dalmaması sağlanmalı ama bu arada küçük küçük, çok fazla sıkmadan getirme eğitimi de verilmelidir. Tüm bunlar çok çabuk olacak şeyler değildir ama daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi oyun ile öğretilerek hem ferması hem de getirmesi sağlam köpekler elde edilebilir diye düşünüyorum.
Yararlı olması umuduyla…

 
  Bugune kadar 210923 ziyaretçiburadaydı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol